Uğur Cebeci

Hatay Havalimanı’na 6 bin ton çimento döküldü

11 Nisan 2024
Deprem sonrası pistinde büyük çatlaklar oluşan Hatay Havalimanı geçici olarak kurtarıldı. Ulaştırma Bakanlığı’nca yapılan çalışma kapsamında 140 bin metreküp kazı yapıldı. Yaklaşık 5 bin 500 metreküp beton kırıldı, 5 bin 800 ton çimento enjekte edildi. Amik Gölü üzerine kurulan havalimanı pisti yeniden trafiğe açıldı. Ama yeni pist bittiğinde burası kapanacak. Terminal binası çevresinde iyileştirmeler yapılıyor.

Depremden sonra yapılan iyileştirmeler Hatay Havalimanı’nı kurtaramadı. Pist yüzeyinde derin çatlaklar kapatılsa da yeniden oluştu. Bu yüzden havalimanı uzun süre sadece kalkışlara izin verilen bir havalimanı olarak çalıştı.

Uçakların yolcu ve kargo ağırlıkları ile inişlerine izin verilmedi. Boş gelen uçaklar sadece tek yön yolcu taşıdı ama sonra çatlaklar büyüyünce bundan da vazgeçildi.  Amik Gölü üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı için yeni pist çalışmalarına bir süre önce başlanmıştı. Ancak bu çalışmalar uzun süreceği için eski pistin hızla ayağa kaldırılması planlandı.

PİST BETONU KIRILDI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu yüzden hızla Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarım ve Gelişimi işini ciddi bir proje olarak ele aldı. Bakanlığın Basın Müşaviri Osman Bekar rakamlarla yapılan iyileştirmenin hacmini açıkladı. Buna göre yaklaşık 140 bin metreküp kazı yapıldı. Yine yaklaşık 5 bin 500 metreküp beton kırıldı. Buralara çimento enjeksiyonuna karar verildi. Hızla 5 bin 800 ton çimento enjekte edildi.

Gerekli testler yapıldıktan sonra pistin geçici de olsa kullanıma açılabileceğine, bir güvenlik sorunu yaratmayacağına karar verildi. Geçtiğimiz hafta cuma günü yolculu uçaklar birbiri ardına Hatay Havalimanı’na inip kalkmaya başladı. İlk iki uçuşu AJet yaptı. Sonra Türk Hava Yolları’nın İstanbul uçuşu gerçekleşti. Böylece ilk gün 364 yolcu Hatay’a geldi. Seferler şu günlerde sürüyor. Pist üzerinde yapılan tüm incelemelerde kılcal da olsa yeni bir çatlağa rastlanmadı.

Yeni pist çalışmaları bir noktaya geldiğinde şu anda kullanılan pist tamamen kapatılacak ve yeni pist devreye alınacak. Yeni pistin su üzerinde rahat durabilmesi için kazıklar çakılıyor ve yeni nesil bir inşaat teknolojisi kullanılıyor. Maliyet konusunda henüz bir açıklama yok. Bu arada terminal binasının da artık sudan etkilenmemesi için çevresini kuşaklayan duvarda da iyileştirmeler başladı.

Yazının Devamını Oku

Uçaklar çabuk yoruluyor

3 Nisan 2024
Eskisi gibi değil. Şartlar değişti. Dünyanın daha fazla uçağa ihtiyacı var. Ama imalatlardaki azalmalar, sefer sayılarındaki artışlar arasında doğru orantı yok. Hızla artan seferler uçakları yoruyor. En kısa sürede bakım yapılmaya çalışılıyor. Hızlı operasyonlar için uçak zorlanıyor. İnişlerdeki yeni pilot hatalarından, üçüncü dünya ülkelerindeki havalimanlarında ay yüzeyi gibi olan pistler uçakları etkiliyor. Hızlı operasyonlar uçakları yoruyor. Daha hızlı büyük bakımlara gidiliyor. Maliyetler de artıyor. Elbette risklerde de artış oluyor.

Hiç tartışmasız kuraldır; ‘Yerde duran uçak şirketini yer.’  Yani uçakların sürekli uçurulması lazım. Yoksa oluşacak yaralar şirketlerin mali yapılarını bozar. Büyük zararlara yol açar. Bir de sürekli uçurulan uçaklar daha az arıza yapar. Yerde duran uçaklar, hele de uzun süre yerde kalmışlarsa sürekli sorun çıkarmaya başlarlar.

PİLOTUN DENEYİMİ ÖNEMLİ

Uçakları eskilere oranla daha fazla yoran birçok neden var. Bunların başında pilot açığının büyümesi geliyor. Bu yüzden çok daha hızlı pilot yetiştiriliyor. Yeterince tecrübeli olmayan bu pilotlar en çok da ‘Hard Landing’ dediğimiz piste hızlı vuruşları ile uçakların iskeletlerini sızlatıyorlar. İniş takımlarını zorluyorlar. Gövdelerde, kanatlarda kılcal çatlaklar oluşuyor. Perçinler oynuyor. Uçağın aklı başından gidiyor. O an sorun çıkmasa bile sonraları çıkıyor ve uçak seferden alınıp bakımı uzuyor.

Acemi pilotlar yan rüzgârların fazla olduğu zamanlarda neredeyse gövde burkulmalarına yol açacak hatalar yapıyorlar. Hızlı pilot yetiştirme işinin içine torpil, adam kayırma gibi sorunlar da girince tehlikeler büyüyor. Kullanım hatası denilen şey ortaya çıkıyor. Uçaklar da çok yoruluyor.

BAZI HESAPLAR ETKİLİ OLABİLİYOR

Bir de pilotların indi kalktı sayısı artsın diye koca koca uçaklar kısa mesafede sıklıkla uçuruluyor. Bu durumda uçakların ‘cycle’ denilen motor çalıştırma ya da iniş kalkış sayısı artıyor. Oysa bu durum uçağın menzili ile doğru orantılı olması lazım. Yani koca bir A350 uçağını yani 10 saatten fazla havada kalabilecek uçağı İstanbul-İzmir arasında uçurmak gibi bir şey bu. Yolcu sayısı çok fazla olduğunda belki arada sırada uygulanabilir ama artık bu sadece bizde değil dünyanın başka yerlerindeki havayollarında bile sıklıkla uygulanıyor. Hatta gözden çıkarılan dünyanın en büyük uçağı A380 bile çok kısa mesafelerde uçuruluyor. Birçok A380 uçağının kanatlarında bu yüzden çatlaklar görüldü. Bir de uçaklarda son yıllarda çıkan hızlı imalat kaynaklı hatalar da içinden çıkılması zor bir hal aldı. Bu durum uçaklarda yorgunluktan çok bitkinlik yaratıyor.

YERDE TRAFİK YOĞUNLUĞU

Yazının Devamını Oku

Bilet fiyatları artacak

27 Mart 2024
Uçak imalatlarındaki gecikmeler, parça tedarikçilerinin imalat hızlarına yetişememesi, motor imalatçılarından birindeki ciddi sorunlar hızla büyüyen havayolu şirketlerini zora soktu. Yaz ayları için havayollarının yaptığı planlar şimdiden alt üst oldu. Yeni hatlar açılması da zorlaştı. Hal böyle olunca uçak biletlerinin fiyatlarına zam gelmesi bekleniyor.

HAVAYOLU sektörü için parlak bir yaz sezonu beklenmiyor. Yeterince hızlı uçak teslimi yapılamayan sektörde bilet fiyatları da hızla yükselecek.

Şirketler yeni uçuş rotaları için yaptıkları planları değiştirmeye başladılar. Kârlılığı yüksek hatlarda bile uçuş sayıları kolay kolay artmayacak. Yani neredeyse geçen yaz belirlenen frekanslarda kalmaya çalışılacak. Havayolu şirketlerinin büyüme hızları düşecek, gelirlerinde kayıplar meydana gelecek.

Yükselen bilet fiyatları ile birlikte Business yolcu sayısında da düşüşler görüleceği söyleniyor. Bu durumda kabinde premium sınıfı olan şirketler daha rahat edecek. Business fiyatından kaçanlar ara sınıfı dolduracak.

SORUN BOEING’LE TIRMANDI

- Boeing’deki üretim sıkıntıları, daha yüksek uçak biletlerine ve yolcuların seçebileceği daha az uçuşa yol açacak gibi görünüyor. Havacılık devi, üretim ve diğer operasyonel kusurların ele alınması da dahil olmak üzere, Alaska Airlines uçuşunda 5 Ocak’ta yaşanan (kapı tıkacının uçuş sırasında yanlış montaj nedeniyle kopması) acil durumun etkileriyle uğraşırken üretimde gecikmeler giderek artıyor. Bu, başta United Airlines ve Southwest Air Lines gibi taşıyıcıların uçak teslimatlarını geciktiriyor. Elbette Avrupalı havayolu şirketlerinden büyük sipariş paketleri olanlar zorlanmaya başladı. Örneğin düşük maliyetli taşıcı Ryanair şimdiden ne yapacağını bilemez hale geldi. Hem Amerikalı hem de Avrupalı havayolu şirketleri, Boeing’i ayrı ayrı toplantı yapmaya davet ettiler.

Öte yandan Boeing’deki montaj ve imalat hataları şirketin CEO’su David Calhoun’un başını yedi. Calhoun 2024 sonunda görevi bırakacak.

Boeing verileri şubat sonu itibarıyla 737 Max uçağı için yaklaşık 4 bin 800 siparişin birikmiş olduğunu gösteriyor. Bunlara American Airlines tarafından satın alınan 71 adet 737 Max uçağı, Delta Air Lines için 100, Ryanair için 219, Southwest için 483 ve United için 349 uçak dahil. Beklenen teslimat tarihleri belirtilmedi. Uçak üreticisi yılın ilk iki ayında toplam 42 adet 737 Max uçağını teslim edebildi. Bu arada özellikle  Airbus’ın 320 ailesinin neo serisine ve A350-900 ve ultra uzun menzilli 1000 serisine olan siparişler katlamaya başladı.

Yazının Devamını Oku

Gençler Meksika’ya uçmayın

20 Mart 2024
Bu başlık size çok garip gelebilir. Ama Meksika’ya gidip oradan Amerika’ya iltica etmek isteyen Türk gençlerinin sayısı her gün artıyor. Bu yüzden tedbir olarak İstanbul’dan uçağa binmeden önce denetimler yapılmaya başladı. Bu denetimleri THY değil yetkili güvenlik şirketi yapıyor. Her şeyiniz tamam olsa da uçuşunuz engellenebiliyor. Bir şekilde uçsanız bile gittiğiniz o ülkelerden geri yollanabilirsiniz.

Çok sıkı tedbirler alındı. Ciddi kararlar verildi ve uygulamalar bir süre önce başladı. Bundan böyle başta Meksika olmak üzere Kolombiya, Panama, Küba, Brezilya gibi ülkelere uçmak gençler için artık kolay değil.

* Amerika Birleşik Devletleri’ne Meksika sınırını aşarak geçen Türklerin sayısı 2019 yılında Ekim-Aralık döneminde sadece 636 kişiydi. Bu sayı 2021 yılında 6 bin 945’e ve 2022 yılında ise 21 bin 968’e ulaştı. 32 bini bulduğu da söyleniyor. Çorumlular ve Ağrılı olanlar çoğunlukta. Durum böyle olunca ABD Türkiye’deki çok güvendiği, hatta kendi üslerinde bile yetki verdiği Gözen Güvenlik Şirketi’ne istekte bulundu. Bu durum THY tarafından kabul gördü. Ve başta Meksika olmak üzere Güney Amerika ülkelerine özellikle gençlerin seyahatlerine ciddi kontrol ve kısıtlama getirildi.



Eğer geçerli bir Amerikan vizeniz yoksa sorun da yok. Hatta Schengen vizeniz olması da Güney Amerika’daki belirlenen ülkelere uçuşunuzdaki kısıtlamaların yumuşamasını sağlıyor. Ancak yine de Meksika ya da ara ülkelere gitseniz bile (Deporte) geri yollanabilirsiniz.

* Meksika vizesi internet üzerinden harç ödemeden alınabiliyor. Sonra İstanbul’dan gidiş dönüş uçak biletinizi satın alsanız, hatta gideceğiniz bu kısıtlamalar uygulanan ülkelerde ödenmiş otel faturanız, cebenizde nakit paranız, kredi kartınız olsa bile uçağa binişiniz engellenebiliyor. Havalimanına gittiğiniz de Gözen Güvenlik sisteminden pasaportunuz geçtiğinde uçuşa kabul edilmeyeceğinizi bildiriliyor. Ağırlıklı olarak sosyal medya sitelerinde yine ağırlıklı Instagram’da Meksika ya da diğer bazı basamak ülkelerin uçuşlarına kabul edilmeyen gençlerin feryatları sıklıkla yer alıyor. Hem avuç dolusu para kaybediliyor hem de sistemlere haklarında ileride hep sorun yaratacak bilgi girişleri yapılıyor.

Yazının Devamını Oku

5. trafik hakkını kullandım

13 Mart 2024
Havacılıkta bir ülkeden başka bir ülkeye giderken aradaki üçüncü bir ülkeye inişler yapılabilir. Bunun için 5. trafik hakkı gerekir. THY de Avustralya’ya uçarken bu hakkı kullandı. Ben de bu haktan yararlandım. İlk seferine katıldığım Melbourne uçuşunun dönüşünde Singapur’da indim. 7 saat 22 dakika süren Melbourne-Singapur uçuşunda bir ara vermek iyi bir deneyim oldu.

BİR uçağın iki ülke arasında uçarken yol üzerindeki bir başka ülkeye inip kalkması, yolcu alıp yolcu bırakması yani 5.trafik hakkı öyle kolay elde edilen bir ayrıcalık değildir.

İşte THY, İstanbul’dan 6’ncı uçuş kıtası Avusturalya’nın Melbourne kentine uçarken uçağının menzili yetmediği için arada bir yere inmek zorunda kaldı. Ultra uzun menzili A350-1000 uçakları 2025 sonunda teslim oluncaya kadar böyle sürecek. Bunun için birkaç ülke ile görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler ticari olduğu kadar siyasi uzlaşılar da gerektiriyordu. En uygun ülke olarak Singapur’un kapısı çalında. Uzun görüşmeler, gerekli taahhütlerden sonra İstanbul-Melbourne arasında duraklama noktası olarak Singapur Changi Havalimanı seçildi. İyi de oldu, dünyanın en güzel havalimanı Changi aynı zamanda THY için yolcu indirip, yolcu alma hakkını da verdi. Yani 5. trafik hakkını aldı THY. Bu ticari paylaşımın elde edilmesi seferlerin başarısını sağladı.

Artık THY uçakları İstanbul’dan Melbourne’e giderken Singapur’a iniyor, yakıt alıyor, ekip değiştiriyor ve yeni yolcuları da alarak bir buçuk saatlik bekleyişten sonra uçuyor. Aynı şey dönüşte de yapılıyor. Hatta direk uçuşlar başlasa bile ara nokta inişli uçuşların devam etmesi de düşünülüyor.

İşte bu 5. trafik hakkını ben de kullandım. İlk seferine katıldığım Melbourne uçuşunun dönüşünde Singapur’da indim. 7 saat 22 dakika süren Melbourne-Singapur uçuşu sırasında ara vermek çok da iyi oldu.

Singapur’da iki gün kaldım. Tropikal yağmurlardan burnumu dışarı çıkaracak çok az zaman oldu. Şöyle keyifli bir Orchard yürüyüşü yapabildiğimi söyleyemem. Ama otelimin karşısındaki Takashimaya Center ve biraz da Paragon AVM’de zaman geçirdim.

İSTANBUL’A UÇUYORUM

Uçuşum TK 206-Singapur-İstanbul. Uçağımız Melbourne’dan geldiğim Boeing 777-300ER değil. Bu kez daha yeni nesil bir uçak B787-9 Dreamliner.. TC-LLA tescilli Maçka uçağı. Bu THY’nin teslim aldığı ilk B787-9 uçağı ve ben bu uçağın ilk seferi olan İstanbul-Trabzon uçuşuna da katılmıştım.

Yazının Devamını Oku

6’ncı kıtada herkes yerli herkes yabancı

7 Mart 2024
THY Avusturalya’ya girişi Melbourne’den yaptı. Bu şirketin 6. kıtadaki ilk seferi ama uçuş yaptığı 130’uncu ülke. Singapur duraklı yapılan uçuşta yolculuk süresi toplam 24 saati buldu. İlk uçuş Boeing 777-300ER uçağı ile yapıldı. Uçağımızın 3 kaptan pilotundan ikisi Avusturalya’da doğup büyümüş pilotlardı. İşte Avusturalya uçuşundan notlar...

-Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat,  THY’nin Avustralya kıtasına düzenlediği ilk sefer için bir basın toplantısı yaptı. Yanında Basın Müşaviri Yahya Üstün, THY’nin CFO’SU Murat Şeker, Ticari Genel Müdür Yardımcısı (ona sistemin akıllı karıncası da diyorlar) Ahmet Olmuştur da vardı. Toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt ile Sivil Havacılık Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Yüksek de katıldı. Toplantıda Bolat yarattıkları rekor hizmet ihracatını anlattıktan sonra asıl hedeflerinin transit yolcudan çok Türkiye’de konaklamayı özendirmek olduğunu söyledi. Neredeyse başta Göbeklitepe olmak üzere Türkiye’deki bütün arkeolojik kazıları ezbere bilen, yakından izleyen  Bolat, bu insanlık tarihini anlatan kazıları dünyaya tanıtmak için seferber olduklarını söyledi. Türkiye’nin tarihinden mücevher sanatındaki başarısına kadar her şeyin paraya çevrilmesi gerektiğini anlatan Bolat, yakın gelecekte A350 ve B777 uçaklarında ‘business sınıfı’nda yerli koltukların kullanılacağını da açıkladı. Bu koltuğun ilk kez Hamburg’da yapılacak uçak içi donanım fuarında müşterilerle tanıştırılacağı haberini verdi.

Bolat’ın verdiği bilgilere göre ilk aşamada haftada üç gün yapılan İstanbul- Melbourne uçuşlarının kısa sürede günlük seferlere dönmesi için de planlamalara başlandı. İlk sefer dışındaki bütün uçuşlar B787-9 uçakları ile yapılacak. B777X diye bilinen ultra uzun menzilli uçağın alımı için bu uçağın müşterilere tesliminin ve bir süre kullanılmasınının bekleneceği açıklandı.

-Bolat Avusturalya uçuş izinlerinin çok kolay olmadığını ama çok destek gördüklerini de söyledi. Şimdilik haftada 21 uçuş hakkı var ama sonraki yıllar bu sayı 35 uçuşa kadar çıkacak. Bilet ücretleri özellikle rakiplere göre ucuz tutuldu. Avusturalyalıların daha ucuza en iyi ürünü alacaklarını söyleyen Bolat bu sayede rekabette hep önde olacaklarını vurguladı.

AVUSTURALYA’DA DOĞAN PİLOTLAR

-İlk sefere ben de katıldım. Uçağımızın üç kaptanından ikisi Avusturalya’da doğmuş büyümüş pilotlardı. Kaptan pilot Hakan Turgut, Aytuğ Çoşkun ve Muhammet Huz mükemmel bir inişle bizi 6’ıncı kıtayla tanıştırdılar. Kaptan pilot Hakan Turgut bundan tam 26 yıl önce kendisi ile yaptığım bir röportajı çıkarıp gösterdi. Hayatı boyunca sürekli spor yapan Kaptan, boksta da çok başarılı oldu. Uçağın Purser’ı Ali Buluş ve ekibi flying şeflerle birlikte harika sunumlar yaptı. DO&CO ekiplerinin Singapur’da kaburga eti ve özel karamelize soğanla hazırladıkları hamburgerler Singapur-Melbourne uçuşumuzda inanılmaz beğeni kazandı.

-İstanbul-Singapur aktarmalı Avusturalya Melbourne uçuşları THY’nin A350-1000 uçakları geldiğinde direkt yapılacak. Ama şirketin Başkanı Ahmet Bolat bu duraklı uçuşlara da ayrıca devam edileceğini söyledi. Yolcular uçakta ekip değişimi ve yakıt yüklemesi yapılırken dünyanın en iyi havalimanlarından olan Singapur Changi’de hoş zaman geçirme imkânı buluyorlar. Ayrıca 5. Trafik hakkı sayesinde bazı yolcular burada iniyor ve bazı yolcular da Melbourne’a gitmek için uçağa biniyor. Bir buçuk saatlik beklemenin ardından 7 saatten biraz fazla bir uçuşla Singapur’dan Melbourne’a gidiliyor. THY şimdi de yine bir duraklı uçuşla Yeni Zelenda’da Oakland (Auckland) uçuşlarını planlıyor.

Yazının Devamını Oku

THY Avusturalya için hazır

29 Şubat 2024
1 Mart 2024, bu tarih THY için 6’ıncı kıtaya ilk uçuşun tarihi.

Şirket uzun süredir bu uçuşa hazırlanıyordu. Nihayet yarın Boeing 777-300ER  tipi bir uçakla ilk uçuş Melbourne’a yapılacak.  Uçak önce Singapur’un ünlü Changi havalimanına inecek. Burada bir buçuk saat bekleyecek. Yakıt ikmali, ekip değişikliği ve 5’inci trafik hakkından doğan imkânla alacağı yolcular binecek, Melbourne’e uçacak. İkinci bacak uçuş 7.5 saat sürecek. İstanbul’dan başlayarak toplam uçuş süresi 18 saati geçecek. Havalimanına geliş saatlerini de eklersek toplam yolculuk süresi 24 saat olacak.

Haftada üç gün yapılacak bu uçuşlar THY’nin sipariş verdiği A350-1000 uçaklarının filoya katılımı ile direkt uçuşa dönecek.

AVUSTURALYA GENEL MÜDÜRÜ

İlk uçuştan sonra bu uçuşlar Boeing 787-9 Dreamliner  tipi uçaklarla gerçekleştirilecek. İlk uçuşta fazla yolcu nedeniyle B777 tercih edildi. Ama sonra A350-1000 ultra uzun menzilli uçakları gelinceye kadar B787-9 Dreamliner bu uçuşların geleneksel uçağı olacak.

Türk Hava Yolları’nın Avusturalya’daki Genel Müdürü Ahmet Halid Kutluoğlu aslında bu ülkede 2022 yılından bu yana görev yapıyor. ‘Uçuş yok ama müdür var’ diyenlere cevap, THY bu ülkeden çok sayıda yolcuyu uçtuğu noktalara örneğin Kuala Lumpuçr’a, başka havayolları ile gönderip, yine İstanbul’a ulaştırıyordu. Yani yolcu hareketi çok önceden başlamıştı. Ahmet Halid Kutluoğlu bugüne kadar bu operasyonları başarı ile götürdü. Sadece Avusturalya değil yeni Zelenda’dan da sorumlu bir Genel Müdür. İşte Kutluoğlu’nun hikâyesi:

1985’te İstanbul’da doğan Ahmet Kutluoğlu, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra lisans derecesini Central Connecticut Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden (Connecticut, ABD) uluslararası işletme ve ekonomi alanında aldı. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisansını tamamladı..

Yazının Devamını Oku

Gözler 6’ncı nesilde

28 Şubat 2024
Kaan 5’inci nesil bir savaş uçağı. İlk uçuşunu yaptı. Bu uçuşta 2600 metreye kadar çıktı. F-16 motorlarının kullanıldığı uçağın uçuş kabiliyeti aslında 5’inci neslin üzerinde bir yerlerde. Ama önünde daha uzun bir yol var. Seri üretime kadar yıllar geçecek. Büyük yeteneklere sahip TUSAŞ mühendisleri bu arada bu uçağı 6’ıncı nesle de yükseltebilirler. Çin, Rusya, Japonya ve hazırlık içindeki Avrupa’nın yeni nesil savaş uçaklarının asla gerisinde kalmayacak. Hatta Amerika’nın bize vermediği F-35’i hızla sollayacak. O gün, havacılık gözüyle bakılırsa çok da uzak değil.

MİLLİ Muharip uçağı Kaan’ın yerden kesilişini dikkatle izledim. Tırmanışı, düz uçuşa geçişi ve geri dönüp inişi... Hepsi heyecan vericiydi. Sanki yıllardır uçuyormuş gibi rahat bir görüntü sergiledi. Kumanda eden test pilotu Barbaros Demirtaş’tı, onun da notları kabarıktı. Kim bilir ne işaretler almıştı. Ama zaten bu uçuşlar bunun için yapılıyordu. Bilmediğimiz ve hiç zaman bilemeyeceğimiz ne özellikler gökyüzündeki ilk buluşmada kendilerini kanıtlamışlardı.

Görünen Kaan, 5’inci nesil bir savaş uçağı. Onu daha şimdiden 5.5 nesle yükselten özellikleri belki zamanla ortaya çıkacak. Radar izini düşüren özel boyası ve tasarımıyla odak noktası olan KAAN, gövde içi istasyonları ve içerdiği yüksek teknolojiyle 5’inci nesil arasında yer aldı. Yerli üretim AESA radarı bulunan KAAN art yanıcı kullanmadan süper sonik hızlara çıkabiliyor. Süper seyir özelliğine sahip olan KAAN süper itki sistemi, kaska monteli nişangah, sentetik açıklıklı radar sistemi (SAR), kızılötesi arama ve takip sensörü, elektro-optik hedefleme sistemi gibi son teknoloji sistemlere sahip.

Bu çok yüksek manevra kabiliyetine sahip uçak MMU Kaan, topu topu 13 dakika havada kaldı. Ama bu küçümsenecek bir süre değil. Emekleyen bir çocuğun ilk ayağa kalkışı gibi bir şey. Dengede durdu, verilen talimatları yerine getirdi ve çok düzgün bir inişle piste geldi. Oynaşıp duran yatay stabilezer ise onun yeteneklerinin desteği içinde yer alıyordu.

KAAN’A GİDEN YOL

Eski adıyla TAI işe önce off-set anlaşmalarından gelen uçak parçaları üreterek başladı. İlk zamanlar küçümsenen bu işte, önce Boeing ve Airbus için ürettiği parçalarda kusursuzluğa ulaştı. Sonra iş montaj yapmaya taşındı. Hatta bunu küçümseyenler yine çok oldu. Ama sonra bu montaj işi doruğa çıktı. 278 adet F-16’ının montajı yapıldı. Üç adet mükemmel, 29 adet sıfır hata sonucuna ulaşıldı. Ayrıca Mısır Hava Kuvvetleri için de 46 F-16 uçağının montajı yapıldı. İspanyol Casa imalatı CN235 nakliye uçaklarının da montajı yapıldı, hatta neredeyse imalatına geçildi. Ve sonra TUSAŞ adını alan kuruluş, diğer savunma sanayi şirketleriyle ortak çalışmalar yaptı. Hızla Hürkuş, Hürjet gibi neredeyse çoğu milli parçalardan oluşan uçaklar, helikopter, Anka gibi insansız hava araçlarını peş peşe üretmeye başladı. Kaan’ın motoru da yakında yerli olacak. Pilotun zor durumda kullanacağı fırlatma koltuğu da belki Türkiye’de yapılacak. Kabına sığmayan TUSAŞ’ın diğer tarafında Bayraktar grubu yaptığı insansız hava araçlarının silahlı-silahsız olanları ile bir dünya markası haline geldi bile.

Bayraktar savunma sanayimizin bir başka projesini göğüsledi. Kızılelma adı verilen insansız savaş uçağı şu anda dünya silah sanayiinin dikkatle izlediği bir platform. Hatta bu sanayinin çok uluslu casusları şimdi buralarda, yani bizim ülkemizde büyük ihtimal cirit atıyorlardır. Zaman zaman yakayı ele veriyorlar. TB-3, Akıncı C, Kızılelma yerinde duramayan büyük projelerden hayata geçiyorlar.

BİNLERCE MÜHENDİS ÇALIŞIYOR

Yazının Devamını Oku