Uğur Meleke

Galatasaray ile Fenerbahçe'nin 11 milimetre derbisi

19 Mayıs 2024
O yıl hem Manchester City, hem de Liverpool uçuşa geçmişler, Jürgen Klopp’un talebeleri tam 97 puan toplamalarına rağmen şampiyon olamamışlardı. O sezonun kaderini Manchester City-Liverpool maçında John Stones’un 11 milimetre farkla çizgiden çıkardığı top belirlemişti. Süper Lig’de bu sezona da biraz öyle bakıyorum: Adeta 11 milimetre fark var iki takımın arasında...

1- Süper Lig’in 37’nci haftası büyük bir derbiye sahne oluyor. İki dev takımı tabloda 6 puan ayırıyor. Bu 6 puan kapatılabilecek bir mesafe mi? Bugünkü derbi maçın Süper Lig’in kaderine tesir imkânı sizce ne kadar?

Aslına bakarsanız, bu derbinin ligin 37’nci haftasında oynanması tesadüf değil. TFF, fikstürü çekerken derbilerin yerini önden manuel olarak belirliyor. Zaten o yüzden de iki sezondur Galatasaray-Fenerbahçe derbisi ligin 37’nci haftasında oynanıyor. Geçen yıl Galatasaray derbiye şampiyon unvanıyla çıkmıştı, tamamen prestij müsabakasına dönüşmüştü o maç. Sarı kırmızılılar bu yıl da 6 puan farkla geldiler 37’nci haftaya.

37’NCi HAFTA ISRARI MANASIZ 

O zaman ister istemez şu soru geliyor akla: Galatasaray-Fenerbahçe derbisini bile bile-göre göre 37’nci haftaya koymak sizce mantıklı mı? Derbiyi 34,35 ya da 36’ncı hafta oynatsanız daha fazla anlamlı olacağı ortada. Üstelik geçen sezon da aynı hatayla derbiyi manasız hale getirmişsiniz. Ama bu yıl yine ısrarla 37’nci haftaya koymuşsunuz ligin en büyük maçını. Yeni TFF, umarım gelecek sezon yine ezbere 37’nci haftaya koymaz bu derbiyi.

BU LiGE 20 TAKIM FAZLA

Sorunuzun yanıtına gelince... Eğer 20 takımla bir lig oynatıyorsanız ve Avrupa’ya sadece 5 temsilci yollayabiliyorsanız, ligin son haftalarında oynanan maçlar adeta bir piyangoya dönüşüyor! Şu anda ligde hiçbir hedefi kalmamış 5 takım var (İstanbulspor, Sivas, Antalyaspor, Adana Demirspor ve Rizespor). Önümüzdeki hafta hedefsiz takım sayısı 10 olacak. O yüzden de yılın kaderini belirlemesini beklediğin hafta, gazozuna maçlarla dolacak. Avrupa’ya 5 ekip gönderebilen bir lige 20 takım çok fazla.

GAZOZUNA MAÇLAR 

Ligi altıncı bitirmekle 16’ncı bitirmek arasında teknik olarak bir fark yok şu anda. Eğer Premier Lig’de bitime 2 hafta kala ilk iki arasında 6 puan fark olsaydı yarış sürüyor derdim. Ama bizim ligde son haftaya kimin iddiası kalacak, kim gazozuna maça çıkacak bilmeden konuşmak imkânsız.

Yazının Devamını Oku

Yüksek stres düşük nabız takım

13 Mayıs 2024
Galatasaray, nisanları-mayısları kusursuza yakın oynuyor, karmaşık günlerden başarıyla çıkıyor.

Karagümrük, Kafkas göreve geldiğinden beri daha temaslı, daha bütüncül oynayan bir takım. Markao’lu ve Markao’suz olmak üzere iki tip oyunları var. 1,96’lık dev Markao’ya “düşük bütçeli Onuachu” diyorum ben. Elbette Onuachu seviyesinde bir santrfor değil ama tipoloji olarak Nijeryalı meslektaşını andırıyor. Dev boyutlarına rağmen statik değil, hareketli oynuyor. 15 gün önce Antalya’yı yendikleri maçta özellikle sola giderek rakip savunmanın dengesini bozmuş, Güven’in golünü de o yaratmıştı.

K.GÜMRÜK’ÜN KALBi MARKAO

Dün de onun sahadaki varlığı, Karagümrük’ün oyununun tarifi gibiydi. Ev sahibi ekip birinci bölgede birkaç yalancı pas yapıyor, Galatasaraylılar’ı üzerine çekmeye çalışıyor, başarırlarsa da hemen Markao’ya uzun oynuyorlar. Brezilyalı santrfor, Nelsson-Abdülkerim gibi üst düzey bir stoper ikilisine karşı ziyadesiyle top indirdi dün. Böylece Galatasaray’ın atak sürekliliği sağlayarak takımını boğmasına engel oldu. Galatasaraylılar’ı sık sık geri koşturdu. Ve kalbi oldu adeta takımının.

‘YAŞSIZ DÂHi MERTENS’ 

Galatasaray’sa Karagümrük’ün bu oyununa karşı özellikle ilk 70 dakika boyunca iki antitez sunabildi: Biri, Ziyech’in, Kerem’in, hatta bazen Torreira’nın uzaktan şutları. Diğeri de Mertens’in dehası. Galatasaray’ın ilk yarıda ürettiği 3 net pozisyon, ilk gol dahil Dries Mertens’in şut paslarıyla geldi. 70’te ikinci golü attı. 90’daki Berkan sayısının da üretiminde var. Ben ‘yaşsız dâhi Mertens’in bu sezonki performansını ‘Sneijder 2014’e benzetiyorum doğrusu.

FiNAL YAPMAYI BECERiYOR

Galatasaray, tam anlamıyla bir “yüksek stres, düşük nabız” takımı. Stres yükseldiğinde nabızları düşüyor, nisanları-mayısları kusursuza yakın oynuyorlar. Manchester City’nin iki sezondur Arsenal’a karşı yarattığı farkın bir benzeri bu.

REAL MADRiD VE M.CiTY GiBi

Yazının Devamını Oku

Vizyonsuzluğun kaçınılmaz bedeli

7 Mayıs 2024
F.Bahçe’nin lig hedefinden de kopmasında birçok faktör rol oynadı, bu etkenler içinde en üste başkanı ve teknik adamının dar vizyonunu koyarım. 

Omerovic’in Konyaspor’u sert ve tutucu bir takımdı. Boşnak hocanın görev yaptığı 18 maçın 14’ü 0-0, 1-0, 1-1 veya 2-0 bitti. Konyaspor yönetimi bu tutucu oyundan belli ki memnun olmadı, onun yerine sportif direktör Ali Çamdalı’yı göreve getirdi. Çamdalı da, belki de ilk rakibi Fenerbahçe olduğu için, Boşnak meslektaşının o sert takımını daha da sertleştirerek çıktı dün sahaya. Omerovic’in prensleri Cicaldau ve Prip kenarda kaldılar. Oğulcan ve Uğurcan’la daha da dirençli bir Konyaspor vardı dün yeşil zeminde.

KONYASPOR 5-4-1’LE KARŞILADI

Dünkü Konyaspor 5-4-1’le, dokuzlu derin blokla karşıladı Fenerbahçe’yi. Böyle derin bir bloğa karşı Fenerbahçe özellikle ilk bir saatte çok yavaş paslaştı, sadece kenar ortalarıyla rakibini çözmeyi denedi. Merkezi neredeyse hiç kullanmadı, uzaktan şut silahı da pek düşünülmedi.

DZEKO FIRSATLAR YAKALADI AMA...

ikinci yarıda yapılan değişiklikler sonrası bir tık canlanan Fenerbahçe, Konya’nın birinci bölgesine oyunu yığmaya başladı. Belki hâlâ merkezden hücum edemiyorlardı ama en uçta Dzeko-Batshuayi ikilisi olduğu için ortalar ve uzun toplar biraz daha anlam kazandı ikinci devrede. Özellikle Dzeko bu kenar organizasyonlarıyla net fırsatlar yakaladı ama Ocak’ta Süper Lig’e geldiğinden beri çok iyi işler yapan kaleci Slowik’e takıldı Boşnak santrfor.

OYUNCULARIN EMEĞiNE SAYGISIZLIK

Fenerbahçe’nin bugün itibariyle lig hedefinden de kopmasında birçok faktör rol oynadı, bu etkenler içinde en üste ben Fenerbahçe başkanının ve teknik adamının dar vizyonunu koyarım. Arabistan’daki Süper Kupa için dahi uçağa U19 takımını almak, Urfa’daki maça çıkmamak, Olympiakos ilk ayağında asları dinlendirmek feci kararlardı. O aşamalara gelen futbolcuların emeğine saygısızlıktı.

BÜYÜK TAKIM KUPA SEÇMEZ 

Yazının Devamını Oku

Tipik bir İNTJ olarak Icardi

6 Mayıs 2024
‘iNTJ’ denilen bir karakter türü var yani ‘içedönük, sezgisel, düşünen, yargılayan’

Dün bir makale okudum BBC’de... Manchester City’nin sezonun kritik günleri geldiğinde nasıl soğukkanlı kaldığını ve ilkbaharları ne kadar iyi oynadığını anlatıyordu özetle. Guardiola’nın talebeleri ligde bu sezon 20 maçtır yenilmiyorlar, şampiyonluğa 3 galibiyet mesafedeler. Geçen sezon sonu da 16 maçlık bir seriyle geçmişlerdi Arsenal’ı... Real Madrid’de de benzer bir karakter var. Winner (kazanan) karakter diyebilirsiniz buna. Ben “yüksek stres düşük nabız” takımları olarak adlandırıyorum bunları. Stres yükseldiğinde sakin kalan kulüpler bunlar.

BÜYÜK TAKIM DAVRANIŞI

İşte aynen City ve Real gibi, Galatasaray’ın da böyle stres yükseldiğinde nabzı düşen bir karakteri var. Ben 44 yaşındayım, yaşımın yettiği kadarıyla 30 senedir bu karaktere sahip bence Galatasaray. Nisan-Mayıs’ta büyük takım davranışı gösteriyorlar. Dizleri titremiyor. Dün de ligde dört büyüklerin hepsini durduran, Fenerbahçe-Galatasaray’ın ikisine birden çelme takan tek takım olan Sivas’a karşı hiç titremedi ayaklar.

ARADI, TARADI, GOLLERi BULDU

15 gün önce Fenerbahçe de oynamıştı Sivas’la. Onlar da 1-0 öne geçmişti ama koruyamamışlardı o tek farkı. Galatasaray dün 1-0 öne geçince, sanki gol olmamışçasına devam etti baskıya. Ve ikiyi buldu geç olmadan. Skor 2-1’e geldiğinde de durum benzerdi, Galatasaray aradı, taradı, buldu dört golü kısa sürede.

DÜŞÜNCE HIZIYLA FARK YARATIYOR

Tabii ki Galatasaray’ın iki aydır hemen her rakibine üçer beşer atmasında nisan gelince şampiyonluk modunu açan İcardi’nin başrolde olduğunu belirtmek gerek. Dün birinci golde stoperleri sırtlayan bir boş koşusu var. İkide topun üstünden atlıyor. Üçüncü golü kendisi atıyor, dörtte Torreira ile atağı başlatıyor. Beşincinin asistini yapıyor. Altıncıyı da yine o atıyor. Bence “İNTJ” denilen karakter türü var İcardi’de. Yani “içedönük, sezgisel, düşünen, yargılayan”.

Sahayı şahane okuyor, her aksiyonu yarım saniye önceden seziyor ve çok çabuk bir futbolcu olmamasına rağmen düşünce hızıyla yaratıyor farkı.

Yazının Devamını Oku

Muleka’nın yerinde Halim Okta olsaydı!

4 Mayıs 2024
90’lı yıllarda Metin-Ali-Feyyaz’ın yedeği olan Okta, Muleka’dan daha iyi bir santrfordu.

Dikkatli futbolseverlerin gözünden kaçmamıştır, Beşiktaş’ın dünkü Rize 11’i, fena halde bir ay önceki Başakşehir maçı 11’ine benziyordu. Bundan tam bir ay önce Fernando Santos, Başakşehir Stadı’nda Gedson’un önünde Rashica-Ghezzal-Muci-Semih ve Aboubakar’ın hepsine bir arada görev vermiş, deyim yerindeyse tüm tuşlara bir arada basmıştı. Ancak o gün Beşiktaş, sahaya 6 ofansif özellikli futbolcuyla çıkmasına rağmen oyunu tamamıyla rakibine teslim etmiş, önde baskıya hiç gitmemiş, Başakşehir yüzde 70’le topla oynayarak bitirmişti maçı.

iLK 11’DE 5 HÜCUMCU

Dün de Serdar Topraktepe, tabii ki biraz da sakat listesinin kabarıklığı sebebiyle bir arada görev verdi 5 hücumcusuna. Ancak bu kez daha farklı gelişti hikâye. Beşiktaş’ın ofans ağırlıklı kadrosu, tam da olması gerektiği gibi maça yüksek şiddetli presle başladı. İlk 20 dakikada Rize savunmasını defalarca hataya zorladı. Soyunma odasına 1-1’le gitti ama bir golü iptal oldu, bir topu direkten döndü, şutlarda 12-4, kornerlerde de 5-1 üstündü ilk yarı bitiş düdüğü çaldığında.

RiZE SON ANA DEK PES ETMEDi 

G.Saray-Fenerbahçe hocaları dışında sezon başından beri görevde olan tek teknik adam İlhan Palut, ilk 45’in sonlarında başlayıp ikinci devrede devam eden doğru hamleleriyle ortak etti takımını oyuna. Emirhan’ın başrolde olduğu iki duran top golüyle de son anlara kadar pes etmediler dün.

Ancak Beşiktaş dün galibiyeti son anlarda bir duran top golüyle aldıysa da, özellikle ilk yarıda en uçta Muleka yerine Halim Okta olsa 45 dakikada koparabilirlerdi bence maçı! Dün kenarda antrenör olarak görev yapan Halim Okta, 90’lı yıllarda Metin-Ali-Feyyaz’ın yedeğiydi ama Muleka’dan daha iyi bir santrfordu bence.

Üçüncü bölgede bu kadar kalabalık olan siyah beyazlıların topla münasebeti daha iyi bir santrfora ihtiyacı vardı dün.

Yazının Devamını Oku

35 puanlık farkı doğrulayan derbi

28 Nisan 2024
Beşiktaş bu noktaya bir günde gelmedi: 2 senedir verdiği yanlış kararların faturasını ödüyor.

Fenerbahçe'nin dün Beşiktaş’a kurduğu oyun üstünlüğünü okumak için filmi biraz geriye sarmak gerek. Fenerbahçe dün derbiye rakibinin tam 35 puan ve 51 averaj önünde başladı. Beşiktaş bu noktaya elbette bir günde gelmedi: İki sene önce şampiyon hocası Sergen Yalçın’ı imza için bir buçuk ay bekleten, 2 milyon Euro’ya (alt ligde 17 maça çıkmış) Emrecan Uzunhan’ı, 1,5 milyona Kerem Atakan’ı transfer eden, Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçi gibi oyuncuları haraç mezat, Güven’i bedavaya gönderen Beşiktaş yönetiminin tuhaf kararlarıyla başladı bu süreç.

TUHAFLIKLAR VE YANLIŞLAR

O tuhaf yönetsel kararları bu sezonki yanlışlar izledi. Saiss anlamsız bir şekilde kaybedildi. Afrika Kupası senesinde ülkeleri kupa vizesi alan 8 Afrikalı’yla takım kuruldu. 4 stoperlik rotasyonun biri (Tayyip) uzun süreli sakatken, yanına 3 Afrikalı konuldu. Bir önceki yönetim ve teknik ekibin hatalar zinciri yeni yönetimle de sürdü. 14 senedir kulüp takımı çalıştırmamış, dünyanın en pragmatik ve 1-0’cı hocası Fernando Santos getirildi göreve. 12+3 milyon Euro gibi astronomik bir paraya birçok üst klas futbolcu alınabilecekken Al Musrati transfer edildi. Bu paraya Al Musrati’den daha iyileri bulunabilirdi. Worrall da fark yaratacak bir stoper değil. Bu yönetimin performansı da eskisinden çok üstün değil bana sorarsanız.

11'E 11 İKEN F.BAHÇE DAHA İYİYDİ

Dünkü müsabakayı elbette Al Musrati’nin 25’teki kırmızı kartından bağımsız okuyamayız ancak şunu da belirtmek gerek: Libyalı atıldığında Fenerbahçe şutlarda 6-0, kornerlerde 2-0 öndeydi. Beşiktaş 25 dakika boyunca rakip yarı sahaya geçmemişti daha. Becao-Djiku-İsmail sahadayken sarı lacivertlilerin atak devamlılığı yüksekti; enteresandır, maç 11’e 11’ken daha iyi bir Fenerbahçe vardı sahada.

NEDEN MERT HAKAN YERİNE KRUNIC?

20’NCi dakikada İsmail Yüksek sakatlandığında neden Becao’nun çıkarılıp stoper tandeminin bozulduğunu, oyuna niçin kenardaki yerli Mert Hakan’ın girmediğini anlamadım ben doğrusu. Krunic de gördüğümüz kadarıyla bir Pirlo, bir Gattuso değil! Yani kenarda Mert Hakan varken, Krunic’i sokmak için stoper tandemini bozmak biraz lüzumsuz geldi bana.

 

Yazının Devamını Oku

Derbide sonucu iştah belirleyecek

27 Nisan 2024
Beşiktaş sezon boyu kornerlerden tehditkârdı. Ancak F.Bahçe buradan yalnızca 1 gol yedi.

F.Bahçe’nin ligin ilk yarısında önde kazanıp attığı gol sayısı 14. 2. yarıdaysa sadece 1... İsmail Kartal’ın takımını derbide tekrar ligin ilk yarısındaki ayarlara döndürmesi gerekiyor. Beşiktaş’ın kupadaki Ankaragücü maçında iki devredeki iştah seviyesi, siyahla beyaz kadar farklıydı. Kadıköy’de de sahada hangi Beşiktaş olacak kestirmek güç gerçekten.

1- Süper Lig’de sezonun en kritik derbilerinden biri bugün Kadıköy’de oynanacak. Nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz derbinin? Sporseverleri tatmin edecek bir futbol çıkacak mı sizce?

Eğer teknoloji o seviyelere gelebilmiş olsaydı, sahanın 50 farklı noktasına birer “iştahmetre” koymak isterdim derbi sırasında! Zira bu derbi öncesinde bilemediğimiz, ölçemediğimiz, hatta tarif edemediğimiz değişken o. Beşiktaş’ın zaten mental seviyesi sezon boyunca hep inişli çıkışlıydı. Örneğin Antalyaspor maçının ilk yarısındaki Beşiktaş futbolu küme düşebilir dersiniz ama ikinci devrede sahada bir şampiyonluk adayı performansı vardı. Kupadaki Ankaragücü karşılaşmasında da iki devredeki iştah seviyesi, siyahla beyaz kadar farklıydı. Kadıköy’de de sahada hangi Beşiktaş olacak kestirmek güç gerçekten.

F.BAHÇE’DE SON BiR AYDA DALGALANMALAR ARTTI

Fenerbahçe’de de özellikle son bir ayda maç içi dalgalanmalar arttı. Olympiakos maçının ilk yarım saatindeki iştahlı oyunla son bölümdeki jogging temposu, iki farklı müsabaka gibiydi adeta. Ali Koç yönetiminin Süper Kupa maçı öncesi yarattığı toz bulutu, kendi futbolcularının da görüşünü kısıtladı bence. Eğer Fenerbahçe yöneticileri bu kadar çok ön plana çıkıp, bu kadar çok konuşma sevdalısı olmasalardı, futbolcularının 2024 çizgisi, 2023’ün altında kalmazdı bence. Yeni yıla Fenerbahçe, Galatasaray’ın 2 puan önünde girmişti; şimdi 4 puan gerideler. Bir ara 14’e çıkardıkları averaj farkı da şu anda 1... Belli ki Ali Koç’un 6 saatlik konuşmalarıyla kazanılmıyor puanlar. Futbolcuların emeğiyle kazanılıyor.

BEŞiKTAŞ’IN EN ÖNEMLi SiLAHI GEDSON-MUCi

2- Beşiktaş bu sezonki altıncı teknik sorumlusu yönetiminde çıkıyor derbiye. Hedeflerinde bir Türkiye Kupası, bir de Süper Lig üçüncülüğü var. Sizce derbide nasıl bir Beşiktaş izleyeceğiz?

Fenerbahçe bu sezon Beşiktaş’tan 35 puan fazla topladı, 43 gol fazla attı. İlk devrede de İnönü’de sürklase etmişti rakibini. Bu müsabakada da Fenerbahçe’nin proaktif, Beşiktaş’ın reaktif olacağını tahmin etmek, sanırım büyük bir kehanet sayılmaz. Beşiktaş, Colley başta olmak üzere sezon boyunca kornerlerden tehditkâr bir takımdı. Ancak Fenerbahçe’nin tüm sezon köşe vuruşlarından yediği gol sayısı yalnızca 1 (O da Porozo’dan).

Yazının Devamını Oku

Fenerbahçe kendi kendini imha etti

24 Nisan 2024
“Ali Koç takımının, sporcusunun emeğini geri plana atarak tamamen saha dışı kavgasına odaklandı. F.Bahçe Başkanı, yıl boyunca kendi söylemleriyle kendini de, takımı da, kulübü de öyle bir baskı altına aldı ki tüm taraftarını şampiyon olamazlarsa Dünya’nın sonunun geleceğine, yerin-göğün yarılacağına filan inandırdı neredeyse!”

1- Fenerbahçe Türkiye Kupası’ndan ve Konferans Ligi’nden elendi. Süper Kupa maçına çıkmadı. Ligde de artık 4 puan geride. Fenerbahçe için bu yıl kayıp bir sezon mudur artık? ASLINDA oldukça komplike bir konu bu. Bu sene City, Liverpool ve Arsenal’dan sadece biri şampiyon olacak, biri ligi ikinci, biri de üçüncü bitirecek. Avrupa’da da yoklar. Sizce başarısızlar mı? Arteta veya Pep’ten şampiyon olamayan kovulacak mı? Hayır. Klopp kendi isteğiyle ayrılmasa kimse onu gönderir miydi? Göndermezdi. Çünkü bu kulüpler sadece küçük resme değil, büyük resme bakıyorlar. Gelişimi değerlendiriyorlar.

BÜYÜK RESME BAKABiLMEK

Muhtemelen Galatasaray da bu sezon şampiyon olamasa dahi Okan Buruk’la devam edecek. Çünkü sakinler, büyük resme bakıyorlar, takımdaki olumlu çizgiyi, ivmeyi, gelişimi görüyorlar. Fenerbahçe ise adeta kendi kendini imha edebilen bir camia! Ali Koç yıl boyunca kendi söylemleriyle kendini de, takımı da, kulübü de öyle bir baskı altına aldı ki tüm taraftarını şampiyon olamazlarsa Dünya’nın sonunun geleceğine, yerin-göğün yarılacağın filan inandırdı neredeyse!

2- ALi KOÇ 5 SAAT KONUŞUNCA TAKIM 3 PUAN KAZANMIYOR

Peki Ali Koç’un haksızlığa uğradıklarıyla ilgili söylemleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelinen noktada bunun rolü ne boyutta?

Fenerbahçe’nin bugün içinde bulunduğu kaotik durumun sorumlusu Ali Koç ve Fenerbahçe yönetimidir. Ali Koç takımının, sporcusunun emeğini geri plana atarak tamamen saha dışı kavgasına odaklanmıştır. Bu kavgasında haksızdır-haklıdır bu başka bir mesele.

Ancak futbol saha içinde oynanan bir oyun. Ali Koç kürsüde 5 saat konuşunca Fenerbahçe’nin hanesine 3 puan yazılmıyor. Futbolcuların emeğiyle alınıyor o 3 puan...

Ligin bitimine 10 hafta kala, Fenerbahçe 10 maçını da kazansa diğer müsabakaların sonuçlarına bakmaksızın şampiyon olabildiği halde, Ali Koç “Ben olduğum sürece Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacaklar” dedi televizyonda. Bu ne anlama geliyor, Fenerbahçe kalan 10 maçının 10’unu da kazanamayacak mı demek istedi başkan? Dünyada başka bir örneği var mı acaba bunun?

Yazının Devamını Oku